19 Mayıs 2009 Salı

Renk psikolojimizin kökleri

Bir nesneye baktığımızda nesnenin parlak ya da mat,temiz ya da kirli, şeffaf ya da opak olduğuna hemen karar veririz. Üstelik bu karara nasıl vardığımızın çok da ayırtında olmadan.
Nesnenin bizce arzu edilir olup olmadığı, yararlanıp yararlanamayacağımız ölçütlerine göre ilk olarak gözümüz ile sınarız.
eski-yeni
taze-bayat
güzel-çirkin
kullanılmış ya da eskimiş
konularındaki muhakeme ipuçlarının hangi optik süreçlerden geçerek elde edildiği konusunda farkındalık olmadan yaşanır.
Kasaptaki etin taze olduğuna karar verir iken onun kırmızılığını değerlendirdiğimizi bilmeksizin karar veririz.
Araba sürerken otoyolun buzlanmış olup olmadığını yerdeki suyun parlaklık ve koyuluğundan anlarız.
Çiftçi toprağın ekime hazır olup olmadığını anlamak için rengine ve teksturesine baktığını bilmeden karar verir.
Gördüğümüz nesneleri kolektif bilinçaltımızın süzgecinden geçirerek bir değerlendirme sürecine tabi tutarız. Görsel duyu karmaşık ve çok iddialı bir süreçtir. Erken çağlarda görsel duyumuzla elde ettiğimiz bilgileri diğer duyularımızla test ederek bir takım sonuçlara ulaştık ve bu çıkarsamalarbilinçaltımızda durarak bize rehberlik ediyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder