14 Mayıs 2009 Perşembe

GÖKKUŞAĞI-EBEMKUŞAĞI-ALAİMSEMA

Gökkuşağı yağmur damlası ve güneş ışığının ortak eseridir. Onu biçimlendiren fiziksel süreçler; yansıma, kırılma, dağılma ve iç yansımadır.
Gökkuşağı görülebilir spektrumun tüm renklerini içerir. Görülebilir spektrum derken normal görüşe sahip insan gözünce görülebilir demek istiyoruz. Yani; elektromanyetik radyasyonun 380 ve 730 nanometreleri arasındaki dalga boylarından. Bir prizma yardımı ile de görebileceğimiz bu renkler;
kırmızı
turuncu
sarı
yeşil
indigo
mavi
violet olarak sıralanabilir.
Gökkuşağının sonunu göremememiz onun daire şeklinde olmasıdır. Dairenin merkezi neresi der iseniz; başımız ile güneş arasındaki farazi hattın tam ortası.
Daha doğrusu ortak bir merkezi olan dairevi kuşaklardır gökkuşağı.
İngilizcede rainbow kelimesi yağmur kavisi demektir.
Gökkuşaklarının büyüklüğü insan algısı ile ilgilidir.
Yunan mitolojisinde gökkuşağı tanrıçası İris'tir.
Gökkuşağı sembolik olarak kadınsılığı ve eşcinselliği anlatır.
Gokkuşağı hoşgörü duygusunu destekler. Yakınlaştıkça uzaklaşması ile büyüklüğünün sizin algınızla alakalı olması ile, başının ve sonunun olmayışı ile gerçeğin farklı gözle, farklı anlayışla, farklı konumlanma ile nasıl değişebileceğini anlatır bize. İnsan gözünde daha fazla sensör olsa idi gökkuşağı 7 renkten ibaret olmayacaktı. Görülebilirlik de 380 ila 730 nanometre arasına sıkışmayacaktı.