30 Haziran 2008 Pazartesi

PHOTOSHOP Programı ile renk ayarı için eğrilerle çalışmak.

Baskı sektöründe bir grafik çalışmanın renk ayrımı öncesi renge ilişkin ayarları yapılmalıdır. Yarı ton baskıda standartla provanın renkleri arasındaki fark ticari kabul toleransları içerisinde kalmalıdır.
Photoshop'un Levels komutu gibi, Curves(Image>Adjustments>Curves) imajın "Tonal Range" (ton değeri aralığını ) ayarlamaya yarar.
Bu komut sadece üç ana ton grubunu (highlights, shadows, midtones) ayarlamakla kalmaz, 0-255 skala boyunca diğer faktörleri sabit tutarak ayarlama yapmanızı sağlar.
Yatay eksen piksellerin orijinal yoğunluğunu simgeler.(Girdi Seviyeleri)
Dikey eksen yeni renk değerlerini tanımlar. (Çıktı Seviyeleri)
RGB imajlarda eğri yoğunluk değerlerini 0-255 aralığında verir.Shadowlar solda 0 dır.
CMYK imajlarda eğriler 0 ila 100 arasındaki oranları gösterir. Highlightlar solda 0 dır.
İmajın renk dengesini ayarlamak için kanal yada kanallar seçilir. Eğride düzeltilmek istenen her hangi bir nokta tıklanır. Örneğin "midtone"(orta ton) lar ayralanmak isteniyor ise, highlight(açık tonlar) ve shadow(koyu tonlar) daki etkiyi azaltmak için eğrinin çeyrek ve üç çeyrek noktaları tıklanır.
Eğer yüzde ölçüm sistemi (percentage measurement system) kullanılıyor ise, noktayı aşağı doğru çekmek alanı aydınlatır, yukarı hareket ettirmek koyulaştırır. Eğer 8 bit ölçüm (8 byte measurements) sistemi kullanılıyor ise, noktayı aşağı çekmek koyulaştırır, yukarı itmek açar.
Curves diyalog kutusunda, bireysel bir kanalda imajın herhengi bir yerine ilişkin hassas bir okuma yapabilirsiniz. İmajın her hangi bir yerine tıklayın alanın grafiğinde bir daire belirecektir.
Değer aynı zamanda girdi ve çıktı alanlarında görüntülenebilir. Bunun için diyalog kutusunun sol altına bamanız gerekir. Bir değer eklemek için command tuşuna basılı tutarak eğrinin üzeri tıklanır.
Color Sampler
Renk ayarlama (color adjustments) diyalog kutusunda "Curves" te olduğu gibi info palette pikseller için iki takım renk değeri görünür. Sol taraf orijinali, sağ taraf ayarlama sonrası durumu niteler. "eye dropper tool" kullanılarak tek bir okuma yapılabilir. İmajdaki dört bölgeden fazlasının renk bilgisini görüntüleyebilmek için "color sampler" kullanılabilir. Bu örneklemeyi kaldırmak için "shift" tuşana basarak "sampler"(örnekleme) noktası imaj alanının dışına çıkarılır.
Aydınlık(Brightness) Ayarlama
Percentage(yüzde) ölçüm sistemi kullanır iken, eğer eğri ilk 45 derecelik eğrinin üzerine doğru bükülüyor ise, imajın parçası olan pikseller karanlıklaşır, alta doğru bükülüyor ise aydınlanır.
8-bit ölçüm siteminde işleyiş bunun tersidir.
Kontrast Ayarlama
Eğer eğrinin parçaları daha dikleşir ise (mevcut 45 derece hatta kıyasla) imajın paraçasındaki pikseller kontrast kazanırlar. 45 derece hatta kıyasla daha düzleşir ise, kontrast yitirirler.
İmajın hangi bölümüne ne zaman kontrast verirsiniz?
Öne çıkarmak kısımları o bölüme kontrast vererek vurgulayabilirsiniz. Bu yöntemle daha az önemli bölümleri kurban etmiş olursunuz.
Kontrast Ekleme
Eğer imajın koyu piksellerini daha koyu, açık piksellerini daha açık hale getiriyor iseniz, kontrast ekliyorsunuzdur. Doğrusal olan ve olmayan eğriler kontrast eklemek için kullanılabilirler. Doğrusal eğri bükülmez. Bunlar imajın tüm noktalarının önemi eşit ise kullanılırlar.
Doğrusal olmayan eğriler bükülürler. Burada imajın bazı bölümleri diğer bölümlerine kıyasla önemli olduğundan kontrast eklemek için uygundurlar.

22 Haziran 2008 Pazar

Yaprak Dökümü Ağacın ve Ormanın hayatta kalabilmesi içindir.

Doğanın Sonbahar Renk Paleti başlıklı blog yazımda yaprakların neden renk değiştirdiğini irdelemiştim.
Dikkatli bir blog okurum bu sürecin gerekirliğini açmamı istemiş.
Bu yazıda yaprak dökümünün ekosistem içerisindeki yerinden gerekirliğinden söz edeceğim.
Kış ılıman iklimlerde her yıl yüzleşilen bir gerçekliktir.
Güneş ışınlarının yoğunluğunun azalması ve gecelerin uzaması ile fotosentez süreci yavaşlayan ve duran yapraklar ağır kış koşullarında donanımsız yaşayamayacaklarından ayrıca, kış uykusu için gövdesindeki besine muhtaç olan ağaca zarar vereceklerinden düşerler. Sıvıyı içeri ve dışarı taşıyan damarlar hücrelerden oluşan bir katmanla örtülmeye başlanır. Kapanan bu damarlar antokyanin üretimini tetikler. Bu ayırıcı katmanın oluşumu tamamlanınca ve dal-yaprak bağlantısı kopunca yaprak vedaya hazırdır.
Düşen yapraklar ormanın zeminini oluşturan ve yağmur suyunu emerek tutan süngerimsi humus toprağının bir parçası olacaklardır.
Ağacı zorlu kış koşullarından korumak için kendini feda eden yaprağın tüm ormana sağladığı yarar tek bir ağaca sağladığının da üzerindedir.

Dünyamızın ekolojik sistemleri mükemmeldir. Doğada her ölüm daha mükemmel bir yaşamın gerçeği içindir. Doğal dengeleri bozan her uygulamaya karşı duralım.


20 Haziran 2008 Cuma

Deniz Neden Mavidir?

Su renksiz olmasına karşın denizler mavidir. Bu algı bizi ikileme sokar. İkilemimizin nedeni şeffaf bir kimyasalın renginden bahsediyor olmamızın yanı sıra su yüzeyinin yansımalar yapacak nitelikte olmasıdır. Bu yansımalar aynadaki yansımalara benzer ve nitekim Sudaki Yüz'e ilişkin çok öykü vardır. İşte bu yansımalar kimyasal yapısı kırmızı ışığı soğuracak, mavi ışığı geri verecek şekilde olan suyun renksiz oarak algılanmasına yol açarlar.
Denizin dibine dalar iseniz, yansımalar azalacak, mavi renk görülecektir.
Sığ sular turkuaz rengi yani yeşilimsi mavi iken derin sular siyahımsı mavidir. Su yeşil ışığı kırmızıdan dahi iyi geçirir iken, mavi ışığı yeşilden daha iyi geçirir. Sığ su, biraz yeşil ışık, çokça mavi ışık geçirir dolayısı ile turkuaz rengi görünür.
Derin sular sadece bir miktar mavi ışık geçirir dolayısı ile siyahımsı mavi görünür.
Gün batımında denizin kızıl görünmesi ayna görevi yapmasındandır. Su ayna görevi yaptığı zamanlar gökyüzünün hakim rengi onun özgün renklerini silip atmaktadır.

Bu konu daha sonraki blog girişlerinde söz edeceğim specular reflection ve diffuse reflection meseleleri ile ilgilidir.

Bizim Mavi Gezegenimiz....

O'nun geleceği ellerimizde....

Yerküremiz in dokusu uzaydan mavi bir mermere benzemektedir. O'na bu görüntüyü veren okyanuslar, buzullar ve bulutlardır






19 Haziran 2008 Perşembe

Mavi

Spektrumun 450-495 nanometredeki dalga aralığında algıladığımız rengi mavi olarak niteleriz. Havacımavisinden camgöbeğine uzanan geniş bir renk yelpazesinde yer alır mavi. Mavi renk veren pigmentlerin başlıcaları; kobalt mavi ultramarin, prusya mavisi, azurit olarak sıralanabilir.
Bazı dillerde mavi ve yeşil için ayrı sözcükler yoktur. Bazı kültürler de ise, doğanın denizin ve havakürenin mavisi ile ağaçların yeşili aynı isimle nitelenir iken, insan eli ile yapılmış yeşil farklı bir isimle çağrılır..

Menekşerengi (Violet)

Menekşerengi "Görülebilir Spektrum"'un en kısa dalga boyunda yer alır. Bilindiği gibi renk spektrumunda süreklilik olması ve renklerin birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılmamasına, birbirini izleyen renkler arasında karışmalar olmasına karşın genellemeler yaparak 6 dalga boyu renginin spektrumdaki yerlerini nanometre cinsinden tanımlarız. Bu genellemeye göre menekşerengi 380-450 nanometreler arasında yer alır. Indigo'yu menekşerengi ile mavinin karışımı değil de spektral renk kabul edenler de vardır ve spektrumu 6 yerine 7 ye ayırırlar. Bu yaklaşıma göre menekşerenginin yer aldığı dalga boyu 380-420 nanometreler arasıdır.
Menekşerengi(Violet) ile mor(Purple) arasında çok temel bir ayrım vardır: menekşe rengi spektral bir renk iken(ışık enerjisi içerisinde bir dalga boyu değeri var iken) mor spektrumdaki iki farklı spektral rengin kombinasyonudur ki o renkler mavi ve kırmızıdır.

Renklerin Dalga Boyu Aralıkları

Renk

Dalga Boyu Aralığı

Menekşerengi

380-450 nanometre

Mavi

450*495 nanometre

Yeşil

495-570 nanometre

Sarı

570-590 nanometre

Orange

590-620 nanometre

Kırmızı

620-750 nanometre



17 Haziran 2008 Salı

Renk Değiştiren Yapraklar Şairlere ilham kaynağı oldu.


Red leaves/ 香山红叶, originally uploaded by Luo Shaoyang.

sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar
şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar

mevsim dönüp de yeniden yeşermeye başlayınca rüzgâr
çıplağında o atın yine onlar koşacaklar
o çocuklar
o yapraklar
o şarabî eşkiyalar

onlar da olmasalar benim gayrı kimim var?
CAN YÜCEL

16 Haziran 2008 Pazartesi

Doğanın Sonbahar Renk Paleti

Doğa kendini sonbahar renk paleti ile boyayarak vedalaşır yaz ile. Aslında boyamaz: üzerindeki yeşil maskeyi atınca özündeki diğer renkler kısmen ya da tamamen belirirler. Yapraklar yeşil rengi veren klorofil pigmentine ışık ile besin sentezlemek için muhtaçtırlar. Güzün gündüzler kısalmaya, geceler de uzamaya başladığı gibi, güneş ışınDları daha eğik gelmeye, ortam da
soğumaya başlar. Böylesi durumda klorofil üretimi yavaşlar ve durur. Var olan tüm klorofil tüketilmeye başlanır. Bu, yaprağın üzerindeki yeşil maskenin kalkmasına, iç yüzünün!görünmesine yol açar. Burada iki pigment daha yer almaktadır. Antokyanin ve Karetenoid. Bunlardan ilki sarı, ikincisi kırmızı rengi sağlamaktadır.

red leaf, originally uploaded by meows17.

<


leaves2, originally uploaded by groovysuvi.

Sararan yapraklar

Arılar ve Böceklerin Renk Görüşü

Bir çok canlı türünün renk görüşü insanın renk görüşünden farklıdır. Başta arılar olmak üzere böceklerin çoğu morötesini (ultraviolet) görebilir. Arılar ve böcekler çiçeklerdeki nektarı bu yetileri sayesinde kolaylıkla bulabilmektedirler. Çoğalmalarını polenleşme ile gerçekleştiren bir çok bitki türü üreme başarıları morötesi ışın altında bu türlere görünümlerine borçludurlar. "İnsanoğlunca Görünebilir Spektrum"daki suretleri bu bitki türlerinin idamesi için asıl değildir.

15 Haziran 2008 Pazar

Gene Spektruma Dair...

Spektrum sözcüğü yeni latince kökenlidir ve görüntü anlamına gelir. Spektra
spektrum sözcüğünün çoğul bir kullanımıdır. Eşanlamlısı olan tayf sözcüğü ise;
arapça kökenli olup gene görüntü-hayalet anlamına gelmektedir.
"Elektromanyetik Spektrum " radyan enerjinin her dalga boyu ve her
frekansını kapsar. " Görülebilir Spektrum" ise bunun içerisinde çok
kısıtlı bir alanı oluşturur.
İnsanın algıladığı renkler bu kısıtlı alanda yer alır.
Farklı frekanstaki ses dalgalarını insan kulağı ayrı ayrı duyabilirken,
göz farklı frekans-farklı dalga boyundaki renkleri ayrı ayrı algılayamamakt
(aynı anda maruz kalması durumunda) bunların kombinasyonlarını tek bir renk
olarak algılamaktadır. Bunun içindir ki, görülebilir spektrumdaki renkleri kesin çizgiler ayırmamakta, bu renkler birbirlerine karışmaktadırlar.

14 Haziran 2008 Cumartesi

spektrum

İnsan gözü görülebilir spektrumu 6 dalga boyu grubuna ayırarak sınıflandırır.
Bunlar gökkuşağını oluşturan renklerdir. Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi
ve Mor. En uzun dalga boyunda kırmızı, en kısa dalga boyunda mor yer alır.
Yeşilimsiler orta dalga boylarını, mavimsiler kısa dalga boylarını oluşturur.

Yaşamın Renkleri, Renklerin Yaşamı.....

Renk...Işığın gizemli ve ihtişamlı oyunu. İnsan beyninin "Elektromanyetik
Radyasyon"un bazı dalga boylarına verdiği tepki. İnsanoğluna morun berisi
kızılın ötesine konulmuş renk algısı yasaklılığı. 380 inci nanometre ile 760 ıncı
Renk Tayfı ışık dalgalarının sınırlı bir dalga boyunda yer alırlar. Bu sınırlı dalga
boyu aralığını "Görülebilir Spektrum" olarak tanımlıyoruz. Biz
"Görülebilir Spektrum"u yalnızca siyah ve beyaz olarak algılamakla kalmıyor,
onları sıralıyor üç boyutlu bir evrene yerleştiriyoruz. Üç boyutlu bir evrene;
çünkü gözümüzde renk algısına yarayan üç alıcı var.
Göz ve beyinden oluşan görüş sistemimiz son derece duyarlı ve son derece
de esnek. Nesnelerin görüntüsünü parlaklık ve yüzey dokusu ile birlikte
niteleyen renk algısı konusunda sahip olduğumuz yeti evrim sürecinde
çevreye uyumumuz için gelişti.
Neden elektromnayetik radyasyonun çok kısıtlı bir bölümünde
göz algımız var? Çünkü, ışığın görülebilir dalga boyları dışındaki
enerjilerini cihaza gereksinme duymaksızın gözümüz ya da başka bir
duyu organımız aracılığı ile alıp verebiliyor olsa idik, ne radyo alıcı vericileri,
ne radarlar, ne tomografi ne de röntgen cihazlarına gerek kalmazdı.
Peki ya renk algımız da olmasaydı? Ya çevreyi gri skala görseydik....
Muhtemelen doğal ayıklanma sürecinde bu denli kuvvetli olmayacaktık.